ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE, ÇOCUKLARA HİKÂYE KİTABI NASIL OKUNMALIDIR?

Yazar: Çocuk Gelişimi Mine Kurum
Erken çocukluk döneminde; dil, bilişsel ve sosyal-duygusal vb. bütün gelişim alanlarında çok hızlı bir ilerleme gözlenir. Bu gelişim alanları, çocuğa sunulan çevresel uyarıcılardan önemli ölçüde etkilenir. Çevresel uyarıcılar arasında, özellikle dil gelişimini desteklemede en sık kullanılan materyal, hikâye kitaplarıdır. Hikâye kitaplarının düzenli okunması kadar, etkileşimli okunması da gelişimin farklı alanları üzerindeki olumlu etkiyi artırır (Hafızoğlu Çelik, Er ve Yıldız Bıçakçı, 2020).
Etkileşimli kitap okuma; yetişkinin okuma sırasında okunan kısmı ve okumaya nereden başladığını parmakla göstermesi, çocuğun hikâye ile ilgili soru sormasına ve yorum yapmasına fırsat vermesi ve bilinmeyen kelimeleri açıklamasını içeren bir süreçtir. Bu süreçte çocuk, bir yandan hikâyenin dinleyicisi; diğer yandan da hikâyenin okuyucusu olmayı öğrenir. Bu yönleriyle geleneksel uygulamalardan ayrılan etkileşimli kitap okuma; çocuğun keyifli vakit geçirmesini sağlarken aynı zamanda çocuğun dil gelişimini, bilişsel gelişimini ve sosyal-duygusal gelişimini destekler. Süreçte keyifli vakit geçiren çocuk, kitaplara ve okumaya yönelik olumlu tutum geliştirir (Er, 2016; Ergül, Sarıca ve Akoğlu, 2016).
Okuma Öncesinde Etkileşim
Etkileşimli okuma sürecinin öncesinde, kitabın ön kapağı çocuğun görebileceği bir şekilde tutulmalı ve başlık parmakla işaret edilerek yüksek sesle okunmalıdır. Çocuğun dikkati kitabın başlığı ve ön kapak resmine çekilerek çocuğa hikâyenin ne ile ilgili olabileceğine dair tahminde bulunması için fırsat verilmelidir. Örneğin: “Sence bu kitapta ne anlatılıyor olabilir?” gibi sorular yöneltilebilir. Çocuğun tahmini genişletilmeli ve yeniden düzenlenerek tekrar edilmelidir. Örneğin “çocuk oynuyor, kedi” ifadesi, “Evet, çocuk kedisiyle birlikte oyun oynuyor.” şeklinde düzeltilebilir (Ergül ve diğerleri, 2016). Ardından kitabın yazarının adı ve soyadı parmakla işaret edilerek okunmalıdır. Bu aşamada, her kitabın bir yazarı olduğu vurgulanmalı ve yazarların ne iş yaptığı ile ilgili konuşulmalıdır. Daha öncesinde aynı yazara ait farklı kitaplar okunduysa bunlar çocuğa hatırlatılmalıdır. Çocuğun dikkati kitabın kapak resmine çekilerek kitabın resimleyeni için de aynı süreç tekrarlanmalıdır. Son olarak kitabın yayınevi ile ilgili konuşulabilir. Bu aşamalar, çocuğun kişi ve kurum farkındalığı kazanması ve kitap kültürü geliştirmesi açısından önemlidir (Er, 2016; Ergül ve diğerleri).
Okuma Sırasında Etkileşim
Etkileşimli okuma süreci boyunca kitap, çocuğun sayfaları rahatça görebileceği şekilde tutulmalı ve okunan kelimelerin altı, parmakla işaret edilmelidir (Er, 2016). Bu, erken yıllardan itibaren desteklenmesi gereken erken okuryazarlık becerilerini etkilemesi açısından önem taşır (Ergül ve diğerleri, 2016).
Hikâyeyi okurken acele edilmemeli ve çocuğun ilgisini canlı tutmak amacıyla uygun ses tonu ile jest ve mimikler kullanılmalıdır. Her sayfada, çocuğun hikâyeyle ilgili soru sormasına ve yorum yapmasına fırsat verilmeli ve sayfadaki resimle ilgili konuşulmalıdır. Örneğin sayfadaki resmi işaret ederek “Burada kimler var? Sence ne yapıyor olabilirler?” soruları yöneltilebilir. Sayfadaki resimlerle ilgili konuşmak, çocuğun olayları zihninde canlandırmasına yardımcı olacaktır. Hikâyenin akışını bozmamaya dikkat edilerek çocuğa hikâyeyle ilgili açık uçlu sorular yöneltilmelidir. Örneğin, okuma sırasında zaman zaman durularak, çocuktan yarım bırakılan cümleyi tamamlaması veya olayların bundan sonra nasıl ilerleyeceği ile ilgili tahminde bulunması istenebilir. Bu aşamalar; çocuğun bilişsel becerileri ile ilişkili olan eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık/üretkenlik becerilerini destekleyecektir (Er, 2016). Kitapta çocuğun anlamını bilmediği kelimeler yer alıyorsa, bunlar somut ifadelerle açıklanmalı ve süreç içerisinde sık sık tekrarlanmalıdır (Hafızoğlu Çelik ve diğerleri, 2020). Bu, çocuğun yeni öğrendiği kelimelerin anlamlarını pekiştirmesini sağlayacaktır. Çocuğun kitabı sevmesi ve tekrar okunmasını istemesi durumunda, okuma süreci tekrarlanabilir. Kitabın tekrar okunması, çocuğun hikâyeyi daha iyi anlamasına ve öğrendiği kelimeleri pekiştirmesine yardımcı olur. Ancak mümkün olduğunca, yeni kitaplar okumaya öncelik verilmelidir (Er, 2016; Ergül ve diğerleri, 2016).
Okuma Sonrasında Etkileşim
Kitap bittikten sonra, geleneksel uygulamalarda olduğu gibi, çocuktan okunan hikâyeyi özetlemesi veya canlandırması istenebilir. Hikâyenin canlandırılması çocuğun dil, sosyal, duygusal ve yaratıcılık/üretkenlik becerilerini destekler. Ayrıca hikâyeye yeni bir son oluşturulması da çocuğun yaratıcılığını destekleyecek bir aşamadır (Ergül ve diğerleri, 2016).
Bunların yanı sıra okunan hikâyeye yönelik sohbet edilmesi, çocuğun sosyal-duygusal gelişimini desteklerken ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişimi güçlendirecektir. Açık uçlu sorular aracılığıyla çocuğun duygu ve düşüncelerini kendi cümleleri ile ifade etmesi sağlanmalıdır. Örneğin, “Hikâyede en çok nereyi sevdin? Sen olsan bu durumda ne yapardın?” gibi sorular yöneltilebilir. Bu yolla hikâye ile kendi yaşamı arasında bağlantı kuran çocuk, benzer durumlarla karşılaşması halinde alternatif tutumlar geliştirebilecektir (Er, 2016).
Yukarıda ele alındığı üzere, erken yıllardan itibaren çocukları ile düzenli olarak etkileşimli kitap okuyan ebeveynler, bir yandan çocuklarının gelişimini desteklerken diğer yandan çocukları ile aktif ve kaliteli zaman geçirerek aralarındaki bağın güçlenmesine katkı sağlayacaklardır.
KAYNAKÇA
- Er, S. (2016). Okulöncesi dönemde anne babaların etkileşimli hikâye kitabı okumalarının
önemi. Başkent University Journal of Education, 3(2), 156-160. - Ergül, C., Sarıca, A. D. ve Akoğlu, G. (2016). Etkileşimli kitap okuma: Dil ve erken
okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesinde etkili bir yöntem. Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 17(2), 193-204. - Hafızoğlu Çelik, G., Er S. ve Yıldız Bıçakçı, M. (2020). Etkileşimli kitabı okuma sürecinin
çocukların dil gelişimlerine etkisi. Ebelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 3(1), 1-10.